Seyahat etmeyi çok seviyorsunuz fakat kariyerinizden de vazgeçemiyor musunuz? O halde sizi yepyeni bir kavram ile tanıştıralım; Dijital Göçebe.
Dijital devrimin çocukları diyebileceğimiz Y kuşağı önceki nesillerden farklı olarak çağın hızlı değişimini kişisel ve iş hayatlarına da kolaylıkla yansıtabiliyor. Tek bir şirkette bir ömür boyu çalışmak yerine farklı kariyer olanaklarını denemek, daha yenisini daha fazlasını öğrenmek ve bağlı (yani “connected”) olmak gibi özelliklere sahip bu kuşağın en önem verdiği konu ise deneyim… Dolayısıyla farklı yerleri görmek, dünyayı dolaşmak, yeni deneyimler edinmek günümüzün popüler tutkusu… Buna bir de ucuzlayan uçak biletleri, internete kolay erişim, cebimizde taşıdığımız teknolojiler ve işimize yarayacak uygulamalar da eklenince değmeyin keyfimize…
Peki dünyayı dolaşan bu kuşak ne zaman ve nasıl çalışacak? Dijital dünyadaki birçok konuda olduğu gibi burada da çözüm yeni bir kavram ile geliyor; Dijital Göçebe. Gelin gün geçtikçe popülerleşen ve yakın çevremize kadar ulaşan bu kavrama yakından bakalım.
Son zamanlarda çevrenizde mutlaka “uzaktan” ya da “internetten” çalıştığını söyleyen birileri olmuştur. Belirli bir lokasyona bağımlı olmadan, internete bağlanarak, taşınabilir cihazlar üzerinden çalışan bu kişilere “Digital Nomad” yani “Dijital Göçebe” diyoruz.
Resmi olarak işgücünden ayrılmaksızın evlerinde ya da seyahat halinde çalışabilen dijital göçebeler, akıllı telefon ya da laptop gibi cihazlar kullanıyor, Skype ve Slack gibi online araçlardan faydalanıyor. Hızla yaygınlaşan bu freelance trendi, örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde işgücünün üçte birinden fazlası tarafından tercih ediliyor. Bu tarz çalışmanın ilk üç sebebinden biri olarak ise “işyeri / lokasyon esnekliği” gösteriliyor.
Seyahat ile iş hayatını birleştirmenin en güzel yolu olarak görülen dijital göçebelik özellikle stratejik danışmanlık, dijital pazarlama, yazılım, tasarım, proje yönetimi gibi alanlarda çalışanlar ve girişimciler tarafından tercih edilen bir hayat biçimi. Dijital Göçebeler Tayland’taki bir sahilde, İzlanda’daki bir Airbnb evinde ya da Paris’teki bir kafede dizüstü bilgisayarından oturum açarak işlerini yapabiliyorlar. Keyiflerine düşkün olanlar evlerinde, çalışırken sosyalleşmek isteyenler co-working ofislerde ya da sessizlik isteyenler kütüphanelerde çalışabiliyor.
Çalışmak için herhangi bir lokasyona bağlı kalmayan, aynı zamanda da dünyayı dolaşan bu kesime destek veren şirket sayısı da gün geçtikçe artıyor. Öyle ki bazı şirketlerde “iş dünyası ile dünya seyahatini birleştirmek isteyen girişimci, yaratıcı ve diğer profesyoneller” için özel kadrolar açılıyor.
Bundan yaklaşık atmış yıl önce “kurumsal adamın yükselişi”olarak tanımlanan iş hayatı, artık “çevrimiçi” olan bu adamların bir ofiste çalışmanın tek yol olmadığını fark etmesiyle dönüşüyor. Bu dönüşüm köklü şirketlerin duruma ayak uydurmasının yanı sıra farklı ekosistemleri de beraberinde getiriyor. İnternet üzerinden iletişimde olan ve networking oluşturan digital nomad’ler, kendi iş sistemlerini kuruyor. Bu çalışanlara özel yazılımlar geliştiriliyor, yeni nesil şirketler ortaya çıkıyor. Oluşturulan networking ağları, lokasyon bağımsız çalışanları global çapta birbirine bağlıyor.
Seyahat ile iş hayatını birleştirmenin en güzel yolu olarak görülen dijital göçebelik özellikle stratejik danışmanlık, dijital pazarlama, yazılım, tasarım, proje yönetimi gibi alanlarda çalışanlar ve girişimciler tarafından tercih edilen bir hayat biçimi. Dijital Göçebeler Tayland’taki bir sahilde, İzlanda’daki bir Airbnb evinde ya da Paris’teki bir kafede dizüstü bilgisayarından oturum açarak işlerini yapabiliyorlar. Keyiflerine düşkün olanlar evlerinde, çalışırken sosyalleşmek isteyenler co-working ofislerde ya da sessizlik isteyenler kütüphanelerde çalışabiliyor.
Eğer bırakmak istemediğiniz tam zamanlı bir işiniz varsa, işvereninizle uzaktan çalışma düzenlemeleri hakkında konuşmakla işe başlayabilirsiniz. Bu, yurt dışındayken ya da yoldayken yapacağınız iş denemelerini test etmeniz ve aynı zamanda işinizin istikrarını (ve maaşınızı) muhafaza etmeniz için bir fırsat olabilir.
Her şirket böyle bir fikre açık olmayacaktır, bu nedenle işinizden ayrılıp direkt olarak serbest çalışmaya başlayabilirsiniz. Fakat öncesinde boş zamanlarınızda çalışarak, gelecekte para kazanacağınız işler için bağlantı kurmaya başlamalısınız. Ayrıca ilerde beklenmedik faturaların üstesinden gelmek için bir tasarruf hesabı açmanızda da fayda var. Eğer pahalı bir yerde yaşıyorsanız ve maaşınızın çoğunu kira ile kamu hizmeti gibi sabit masraflara ayırmanız gerekiyorsa, harekete geçmek için harcamaları azaltmaya başlayın.
İşinizde kendinize yatırım yapın. Serbest çalıştığınızda müşterileriniz ile birebir muhattap olacaksınız ve tüm sorumluluk size ait olacak. Bu nedenle uzmanı olduğunuz alanda kendinizi biraz daha geliştirmenizde ya da fikirlerinizi tazelemenizde fayda var. Bunun için çeşitli sertifika programlarına ya da seminerlere katılabilirsiniz. Ayrıca serbest çalışırken muhasebe, vergi ve benzeri konular da eğer destek almazsanız sizin yapacağınız işlerden olacak. Bu konularda da bilgi edinin.
Sizin uzaktan çalışmanıza önemli faydaları olacak birçok yazılım ve araç var ve bunlara her gün bir yenisi ekleniyor. Skype ve Slack gibi iletişim yazılımları, Asana ve Trello gibi proje yönetim araçları, Google Drive ve Dropbox gibi bulut sistemleri, WeTransfer gibi dosya paylaşım uygulamaları kullanabilirsiniz. İnternetten araştırarak işinize yarayacak birçok uygulama bulabilir, IFTTT gibi yazılımlarla bu uygulamaları birbirine bağlayarak kendi otomasyon sisteminizi kurabilirsiniz.
Ayrıca son zamanlarda gezginler ve dijital göçebelerin çok işine yarayacak bilgiler de internette paylaşılıyor. Örneğin Nomad List sitesini inceleyerek, gitmek istediğiniz ülkedeki günlük yaşam maliyetini öğrenebilir ve seyahat masraflarınızı ona göre planlayabilirsiniz.
Güvenlik dijital göçebeler için ciddi bir endişe kaynağıdır. Çalınan bir dizüstü bilgisayar ya da saldırıya uğramış bir e-posta hesabı sadece iş kaybı anlamına gelmez, aynı zamanda başınıza ciddi belalar açabilir. Seyahat ederken dijital varlıklarınızı 4 şekilde güvende tutabilirsiniz:
Bilgisayar korsanlarına karşı koruma sağlamak için güçlü bir şifre ( 8 ila 12 adet harf, sayı ve özel karakterden oluşan) oldukça önemlidir. Sistemleriniz ve cihazlarınız için her biri birbirinde farklı güçlü şifreler oluşturun. Bu şifreleri LastPass gibi bir uygulama ile muhafaza etmeniz, elbetteki bir kağıt parçasına yazmanızdan daha güvenlidir.
Kamuya açık Wi-Fi bağlantıları saldırılarakarşı savunmaız olabilir. Bu nedenle sadece güvenilir ağlara bağlanın ya da halka açık bağlantıdaki çalışmanızı sınırlandırın. Daha güvenli bir bağlantıya ihtiyaç duyduğunuzda, etrafınızdaki coworking alanlarını araştırabilir ya da dünya çapında ortak çalışma alanı bulmanıza yardımcı olan Copass gibi bir siteye bakabilirsiniz.
Bulut depolama ve veri koruma yazılımları seyahat halinde çalışırken gerçek bir cankurtaran olabilir. Bu yazılımlar bilgilerinizi çeşitli tehlikelere karşı korurken, neredeyse her yerden gelen belgelere internetbağlantısı ile erişmenizi sağlar.
Dijital gücenlik önemlidir, fakat cihazlarınızı gerçek dünyada da korumalısınız. Herhangi bir kaybetme ya da çaldırma durumunda telefonunuzun ve bilgisayarınızın izlenebilirliğiniz sağlamak için Prey gibi bir uygulama kullanabilirsiniz. Seyahat ederken her ihtimale karşı bilgisayarınızı, tabletinizi veya telefonunuzu el bagajınıza koyun.
Dışarıya çıkıp dünyayı görmek için emekli oluncaya kadar beklemek zorunda değilsiniz. Doğru araçlar ve teçhizat ile sabit bir ofisten kurtulabilir; işinizi yaparak para kazanırken, aynı zamanda seyehat deneyimlerinizden keyif alabilirsiniz.
Siz de Dijital Göçebe olmak istiyorsanız, kariyer planlamanızı birlikte yapalım.